Sinemada en sevdiğimiz şeylerden biri, hiç beklemediğimiz bir anda bizi koltuğumuza çivileyen o dahice finallerdir. Bittiğinde "Nasıl yani?" dedirten, zihnimizin sınırlarını zorlayan ve üzerine saatlerce konuşabileceğimiz filmleri kim sevmez ki? Eğer siz de sıradan senaryolardan sıkıldıysanız ve sinematik bir zihin egzersizi arıyorsanız, hafızanızdan uzun süre silemeyeceğiniz bu başyapıtlara mutlaka göz atın.
1. Başlangıç (Inception) - 2010
Christopher Nolan'ın rüya katmanlarında geçen bu modern klasiği, "mind-bending" (beyin yakan) film denince akla gelen ilk isimlerden. Sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda finalde dönmeye devam eden o topaç ile izleyiciyi yıllardır süren bir tartışmanın ortasında bırakıyor. Gerçek neydi, rüya neydi?
İncelemeyi Oku
2. Prestij (The Prestige) - 2006
Yine bir Nolan harikası... İki rakip sihirbazın takıntı haline gelen mücadelesini anlatan bu film, sizi her sahnede "Dikkatle izliyor musun?" diye uyarıyor. Hikayenin kendisi, tıpkı usta bir sihirbazın numarası gibi, üç perdeden oluşuyor ve finaldeki "Prestij" anı, kelimenin tam anlamıyla akıl almaz.
İncelemeyi Oku
3.Dövüş Kulübü (Fight Club) - 1999
Tüketim toplumuna ve modern hayata getirdiği anarşist eleştiriyle kült mertebesine ulaşan bu film, sinema tarihinin en sarsıcı ve en çok konuşulan finallerinden birine sahip. Anlatıcının güvenilmezliği üzerine kurulu bu yapı, öğrendiğiniz son gerçekle birlikte filmi baştan izleme isteği uyandırıyor.
İncelemeyi Oku
4.Zindan Adası (Shutter Island) - 2010
Martin Scorsese'nin yönettiği bu psikolojik gerilim, bir akıl hastanesinin bulunduğu adada kaybolan bir hastayı araştıran iki dedektifin hikayesini anlatıyor. Baştan sona hissettiğiniz tekinsizlik ve paranoya hissi, filmin sonundaki o can alıcı diyalogla anlam kazanıyor: "Hangisi daha kötü olurdu? Bir canavar olarak yaşamak mı, yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?
İncelemeyi Oku
5. Olağan Şüpheliler (The Usual Suspects) - 1995
Polise ifade veren tek tanık Verbal Kint'in anlattıkları üzerinden ilerleyen bu yapım, "Keyser Söze" efsanesini sinema dünyasına armağan etti. Tüm hikayeyi bir yapboz gibi birleştirirken, son saniyelerde fark ettiğiniz o küçük detay, yapbozun bütün resmini değiştirerek sizi şoka uğratıyor.
İncelemeyi Oku
6. Akıl Defteri (Memento) - 2000
Bu filmin kendisi bir bulmaca. Kısa süreli hafıza kaybı yaşayan bir adamın, karısının katilini bulma çabasını tersten bir kurguyla anlatan Memento, izleyiciyi ana karakterle aynı çaresizliğin içine sokuyor. Filmin sonunda tüm parçalar birleştiğinde, aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlıyorsunuz.
İncelemeyi Oku
7. Geliş (Arrival) - 2016
Sıradan bir uzaylı istilası filmi gibi başlayıp, dilbilim ve zaman algısı üzerine felsefi bir drama dönüşen Geliş, son yılların en zeki bilim kurgularından. Filmin "ters köşesi", bir olay örgüsü hilesinden çok daha fazlası; karakterin ve izleyicinin yaşadığı her şeye yepyeni bir anlam katmanızı sağlayan, duygusal bir aydınlanma anı.
İncelemeyi Oku
